Rusya'ya geldigim icin sanmayin benim Tolstoy sevgim lise yillarina dayanir. O zamanlar bir edebiyat hocamiz vardi, bize Turk ve Dunya klasiklerinden zorla kitap okuturdu. Baslarda biraz kizdigimi hatirliyorum bazi kitaplar o zaman ilgimi cekmemisti ama sonradan ne kadar da guzel bir sey yaptigini farkettim, belki o olmasa ben hic Tolstoy ile tanisamayacaktim. Sanirim beni ilk etkileyen ve okuma askini asilayan kitap Anna Karenina oldu. Bu yuzden ben de yeri cok ayridir. Bir solukta bitirmistim 2 cildini de. O kitaptan sonra kitaplardan hic kopmadim, hala okumamis olanlar varsa onlara siddetle tavsiye ederim bu huzunlu, carpici , etkileyici romani.
Biraz klise gelebilir ama bu kitabin en sevdigim yeri giris cumlesiydi.
''Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer; mutsuz ailelerin mutsuzluğuysa kendine özgüdür''
Tolstoy romaninda kendi hayatindan esintilere de yer vererek yaptigi gozlemlerle mutluluk ve mutsuzluk kavramlarini cok guzel yansitmistir. 3 farkli acidan yaklastigi evlilik ve ask kavramlarinda herkesin farkli bir bakisi oldugunu cok iyi anlatmakla birlikte o donemin Rusya'sina dair de fikirler veriyor. Son olarak da kitabi giris cumlesinden daha iyi anlatan bir soz oldugunu dusunmuyorum.
Keyifli okumalar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder