17 Kasım 2011 Perşembe

Bir "Koleksiyoncu" ile empati kurmak

Merhabalar,

Bir kaç ay önce John Fowles 'ın kitapları ile tanıştım. Biraz geç kaldığımı itiraf etmeliyim. Ama herkes gibi "Büyücü" ile  başlamadım, "Koleksiyoncu" daha çok ilgimi çekti.Kitabın hikayesi ne derseniz , bir kelebek koleksiyoncusu ile onun kendine esir olarak tuttuğu bir resim öğrencisinin zoraki ilişkisini anlatmaktadır. İlk etapta baktığınızda bu hikayeyi ilginç bulmayabilirsiniz belki, kitaptaki kötü karakter ile iyi karakter çok net gibi gelir.Ama kitabı okumaya başladığınız anda garip bir rahatsızlık hissetmeye başlıyorsunuz anlam veremediğiniz. Kitap ilerledikçe ve koleksiyoncunun tarafını okumaya başladıkça kendinizi bir anda onun yerinde buluyorsunuz ve esas kızı neden esir ettiğini, kendince neden başka bir çaresi olmadığını, aslında yaşadığı aşkın ne kadar masum ve zararsız olduğunu hissetmeye başlıyorsunuz. Aslında, nasıl aşkına zarar vermek istemeden bir kelebek gibi onu el değmeden saklamak isterken, onu günden güne soldurduğunu ve bunu ancak kaybettikten sonra ne yaptığının farkına vardığındaki acıya siz de tanık olursunuz. Daha bitmedi tabi ki. Kızın tarafından olaya baktığımızda ise asıl gerçek ve çoşkulu bir hayat yaşayan (erkek karakterimizin aksine) ve sorguluyan bir karakter görüyoruz.

Bu kitabı bu kadar ilginç kılan ise John Fowles'ın iki zıt karakteri aynı roman içerisinde yaşatabilmesi, iyi ile kötü arasındaki çizginin aslında o kadar keskin olmadığını göstermesidir.

Kitabın sonuna geldiğimde biraz hayal kırıklığı yaşadım açıkcası sonunun çok ortada kalmasından dolayı ama sonra yazar hakkındaki eleştirileri ve diğer kitaplarını okuduğumda aslında tarzının bu olduğunu anladım. Peki ben olsam sonunu nasıl bitirirdim diye içimden geçirmeden edemedim. Ben olsam, esas kızımız öldükten sonra ona benzer başka bir kızı görüp onu da esaret altına alma düşüncelerinden bahsetmezdim. Böyle olunca benim açımdan kitabın başında erkek karaktere duyduğum tüm empatiyi ve aşkındaki masumluğu yok etti. Koleksiyonculuğu sadece kelebelekleri ile sınırlandırmayı tercih ederdim.

Ne kadar sonu istediğim gibi bitmemiş olsa da, beni romanın ve karakterlerin içine bu kadar aldığı ve kitap üzerinde düşünmeme yol açtığı için diğer kitaplarını da okumaya devam ettim. Siz de bir deneyin bence pişman olmazsınız :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...