31 Temmuz 2012 Salı

Maeve Binchy Anisina..

Cok satan kitaplari takip edenler Maeve Binchy'inin tum kitaplarini gormuslerdir. En azindan 'Italyanca ask baskadir' ya da 'Ask mutfakta piser' kitaplarina mutlaka gozleri carpmistir. Ben Maeve Binchy ile ODTU'ye gidecegim yaz tanistim ve belki de bos vakitlerimin kurtaricisi oldu. Sonra ara ara kitaplari Turkce'ye cevrildikce okumaya devam etmeye calistim ama pek de basarili olamadim. Okuyanlar bilirler yazar cok akici bir dille anlatir hikayelerini ama yine de bu benim icin okumaya devam etmem de bir etken olamadi. Yazarin belirli bir uslubu oldugu cok ortada ama 2-3 kitabini okuduktan sonra tum kitaplari size ayniymis gibi gelir, sanki ayni kitabin farkli karakterleri gibi. Kitaplarinin karakteristik ozelliklerinden biri de kitaplarinda genelde birbiri ile kesisen ya da kesismeyen bir suru hikaye ve karakterler barindirir.

Uzun zamandir kitaplarini okuyamasam da olumuyle birlikte bu yaziyi yazmak istedim. Kendi capimda, zamaninda bir donemi atlatmama yardimci olduklari icin saygi gostermek istedim. Siz de cok bos vaktiniz oldugunuzda ya da rahat bir kitap okumak istediginiz de Maeve Binchy kitaplarindan birini alin ve keyfinize bakin derim.

'Tembellik etmeyi bilmek lazım' mis


Bu aralar bir tembellik edesim var ki anlatamam. Vucudumun her hucresi hatta endoplazmik retikulumuma kadar tembellik diye haykiriyor. Hic bir sey yapasim yok hatta ben bile inanamiyorum ama canim blog'uma bile yazasim yok. Diye kendi kendime saf saf dusunurken birden Bukowski'nin yazisiyla karsi karsiya geldim. Sonunda beni anlayan biri cikti :) Tembellik etmeyi bilmek lazim demis ne guzel de demis. Tembellige ihtiyaci olup da yapamayan biz fanilere gelsin o zaman bu yazisi da..
''
Önemlidir. Tembellik etmeyi bilmek lazım.
İşin özü tempodur. Yaptığından tamamen uzaklaşıp doğru zamanda mola almazsan her şeyi kaybedersin.
İster aktör ol, ister ev kadını, fark etmez…
Doruk noktalarının arasında hiçbir şey yapmadığın boşluklar olmalı. Yatağa uzanıp tavanı seyret. Bu çok, çok önemlidir…
Hiçbir şey yapmamak, çok çok önemli. Ve bu çağdaş toplumda kaç kişi yapıyor bunu? Çok az. Bu yüzden herkes kaçık, saldırgan, öfke ve nefret dolu.
Eskiden, evlenmeden önce, bütün perdeleri çekip yatağa girer, üç-dört gün yataktan çıkmazdım. Sıçmak için kalkar, konserve fasulye yiyip tekrar yatağa girerdim. Üç-dört gün yatakta kalırdım. Sonra kalkar, giyinir ve dışarı çıkardım. Pırıl pırıl bir güneş olurdu dışarda, harikulade sesler. Güçlü hissederdim kendimi, şarj edilmiş bir akü gibi. Ama canımı sıkan ilk şey ne olurdu, biliyor musun? Kaldırımda gördüğüm ilk insan yüzü. Şarjımın yarısını kaybederdim o anda.
Kapitalizmle yüklü devasa, boş, aptal ve duygusuz bir yüz -”öğütülmüş” Ve içimden, “Ahhhh, yarısını götürdü!” derdim. Yine de değerdi ama, öteki yarısı benimdi. Evet, tembellik. Öyle derin düşüncelere dalmaktan filan da söz etmiyorum. Serbest düşünce, bir yere varmaya çalışmadan… salyangoz gibi. Harikuladedir!
''

27 Temmuz 2012 Cuma

Karala Cilginligiiii :)

Evde yapacak bir seyiniz mi yok, ya da vaktiniz mi cok :) O zaman buyurun siz de karala cilginligina. 


Peki Karala'yi hic duymayan icin nedir bu karala. Aslinda bulmacanin adi Kare Karala, derginin adi Karala. Yapmaniz gereken tek sey sayfanin solunda ve yukarisinda olan sayilar kadar kare karalamaniz, ve yazili olan iki sayi arasinda mutlaka en az 1 bosluk olmasi gerekiyor. Cok zorlayici kurallari yok ama cozmesi cok keyifli en azindan benim icin. 


Rusya'ya geldigimdeki kendi acimdan buyuk problemlerden biri de kare karala bulamamakti, sanirim henuz bu ulkeye daha ugramadi :) O yuzden Turkiye'ye gelis tarihim belli olunca hemen siparis verdim, interneti seviyorum :) Bir iki tane siparis verdigimi saniyorsaniz yaniliyorsunuz, eski sayilirdan olusan koskoca bir yillik setin siparisin verdim, stok yaptim biraz ne olur ne olmaz diye :) Ya Karalasiz kalirsaaam aman tanriiim :)

Sansima kitaplarin yaninda bir de deeeeeev karala cikti. Daha once coook buyuk olduklari icin hep bir yerlerinde hata yapip bitirememistim ama bu sefer cozumu buldum :) Yeni evimin pencere kenarindaki bosluga 4-1 kosesinden bantlayip yapistirdim. Artik hic bir guc beni durduramaz.


Dev Karala'nin bos hali



Bu da 1-2 saatlik calismanin urunu:)


Yavas yavas birseyler sekillenmeye basladi.  Bitirdikten sonra bunun devamina ekleyecegim bakalim hangi sekil ortaya cikacak:)

Iyi Cozmeler :)







26 Temmuz 2012 Perşembe

Credit Risk Scoring ogrenmek isteyenlere

Her zaman keyfi seyler yazacak halim yok ya. Biraz ciddileselim ve Credit Risk Scoring diyelim :) Bu kavram aslinda bircoklari icin cok yabanci bir kavram ama benim gibi bir istatistik mezunuysaniz ve analitik modelleme alaninda calisiyorsaniz ya da herhangi bir sekilde bankalarin genel mudurlukleri ile hasir nesirseniz bu kavrami en azindan duymussunuzdur. Ozellikle bankacilik sektorunde risk yonetimi konusunda calisanlarin mutlaka bilmesi gereken bir kavram. Bu konsept cogu kimseye cok karisik gelebilir ama bence henuz dogru anlatimi bulmadiginizdan diye dusunuyorum. Bu alanda tabi ki bir expert degilim ama su zaman kadar okudugum, calistigim, takip etigim yayinlar arasindan sectigim yeni baslayanlar ya da bu konsepti anlamak isteyenler icin cok guzel bir kitap var.

Naeem Siddiqi - Credit Risk Scorecards Developing and Implementing Intelligent Credit Scoring

Credit



Kitabin anlatimi cok guzel, ingilizcesi de cok rahat anlasilabilir durumda. Eger siz de Scoring ya da Scorecard gibi terimleri anlamak istiyorsaniz, bu kitabi bir karistirmanizi oneririm. Yeni baslayanlar icin ideal.
















Bunun disinda size onermek istedigim bir kitap daha var, bu biraz daha scorecard konseptine yakin olanlar icin biraz daha teori iceren bir kitap. Eger bu isin mutfaginda calismak istiyorsaniz mutlaka okumaniz gerek bir kitap diye dusunuyorum konulara daha hakim olmak icin arkasindaki mantigi ve teoriyi de cozmek icin.








Son olarak eger konu hakkinda bir fikriniz olsun ve scorecard diyince ne denildigini anlamak istiyorsaniz 1. kitap sizin icin yeterli olacaktir ama diyorsaniz ki yok arkadas  ben bu isin meslegini yapicam herseyini bilmek istiyorum o zaman 2. kitabi da mutlaka karistirmanizi oneririm.


Bunlar benim nacizane tavsiyelerim :)

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Kahveli Kahvalti Gevregi :)


Merhabalar ,

Internette dolasirken cok ilginc bir seye rastladim. Illinoise'de bir firma kahveli kahvalti gevregi uretmisler. Ben fikre bayildim, tabi ki Turkiye'de henuz yok. Mecburen gelisini beklemez zorundayiz.  http://www.coffee-cereal.com/  sitesinden detayli olarak inceleyebilirsiniz. Ama asagidaki fotograf herseyi anlatiyor bence:)


Coffee is our passion; cereal is our business

coffee cereal

Kaynak:http://www.coffee-cereal.com/

Red Square Badge - Four Square cilginlarina..

Brush up on your Tolstoy and head to Tverskaya Street, the Moscow badge is here!


Foursquare kullaniyorsaniz 'badge' lerden haberiniz vardir. Foursquare Istanbul badge i gibi Moscow icin de ozel bir badge hazirlamis 'Red Square' badge'i.
O zamaaan Moskova'ya gelip de bu badge e sahip olmadan donmek yok :)




Peki bu badge i elde etmeniz icin ne yapmaniz gerekiyor. Listedeki 5 farkli yere gitmeniz gerekiyor.

Iste Liste


  • Moskova Hayvanat Bahcesi
  • Gorki Parki
  • Eski Arbat
  • Hermitaj Parki
  • Pushkin Museum of Fine Arts
  • St. Basil's Cathedral
  • Kolomonskoe Muzesi
  • Bunker 42
  • Red Square
  • The Kremlin
  • Teatyakov Muzesi
  • Plenatarium
  • Observation Deck
  • Metro Novoslobodskaya
  • Cathedral of Christ Saviour
  • Bolshoi Teatre
  • Medjunarodne Muzik evi
  • Gipsy 
  • Propaganda
  • Arena Moscow
  • 16 Tons
  • Tchaikovsky Concert Hall
  • Denis Simachev Shop & Bar
  • Soho Rooms
  • Ray
  • Evropeisky Alisveris Merkezi
  • Atrium Alisveris Merkezi
  • Gum Alisveris Merkezi
  • Okhotny Ryad Alisveris Merkezi
  • Afimall
  • Tsvetnoy Central Market
  • TSUM Alisveris Merkezi
  • Metropolis Alisveris Merkezi
  • Capitol Alisveris Merkezi
  • Vegas Alisveris Merkezi
  • Cafe Pushkin
  • Manon
  • Bar Strelka
  • Mu-Mu
  • Farmers Market
  • Cafe Ragout
  • Pizza Express
  • Gastronom No:1
  • Garaj CCC
  • Art Play
  • Digital October
  • Luzhniki Olympic Stadium
  • Dinamo Stadium
  • Olimpic Stadium
  • Leningradsky Tren Istasyonu
  • Paveletsky Tren Istasyonu
  • Belorussky Tren Istasyonu
Kaynak: www.foursquare.com
PS: Bunun disinda bir kac tane daha yer ver ama onlarin Turkce ya da Ingilizce hallerini bulamadim.

24 Temmuz 2012 Salı

Ev Dekorasyonunu sevenlere mujde

Merhabalar,

Uzun zamandir internetten takip ettigim bir ev dekorasyon uzerine kurulu online alisveris sitesini tanitmak istiyorum sizlere. www.altincicadde.com

Ben ozellikle ev dekorasyonuna cok merakliyimdir, incelerim, arastiririm cok da hosuma gider. Bu sitenin en guzel yani da Designer larin, Mimarlarin onerdigi, tasarladigi urunleri de alma imkaniniz oluyor ve her zaman cok orjinal urunler satista oluyor, herhangi bir magazada karsilabileceginiz cinsten degil.

Mesela son zamanlarda aklimdan cikmayan bir sandalye var bayildimmm, tam mutfaga koymalik , ya da pufuyla birlikte soyle kocaman bir bahceye ya da balkona:) Parla Design'dan..

1

8


Daha bunun gibi o kadar cok guzel ve tasarim urun var ki mesela su renk renk lambalar Italyan Tasarimci Kartell'den ..



Eskitme Mobilya gordum mu hic dayanamiyorumm..

1

Bu eskitme ayna ile de tamamlayabilirsiniz..

1

Kisacasi ben buranin hastasi oldum :) Gorunce siz de dayanamayacaksiniz :)

Midnight in Paris..

Bir Woody Allen filmi bir muhtesem film daha :) 2011 yilinda vizyona girmesine ragmen yakin zamanda izleme firsati buldugum bir film. Filmin muhtesem Paris goruntuleri ile basliyor, bu da gilmin ilk anindan itibaren buyulenmenizi sagliyor ve daha cok gormek istiyorsunuz. O buyulu Paris atmosferini damarlarinizda hissettikten sonra ise hikayemiz basliyor.

Hollywood da senaryo yazari olan Gil nisanlisi ile Paris'e gelir. Her zaman hayali bir yazar olmak olan kahraminiz Paris'te kitabini bitirmeye calisir, tabi Nisanlisinin ailesi ve tesadufen rastladiklari pek de samimi olmayan arkadaslari ile karsilasmalari ile bu pek mumkun olmaz. Bir gece yarisi Paris sokaklarinda kaybolmusken kahramanimiz kendisini cagiran bir faytonla karsilasir ve gecmise (1920'lere) yolculugu bu sekilde baslar ve bu yolculugu sirasinda kendi edebiyat kahramanlari ile karsilasir Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Gertrude Stein. Gertrude Stein'den yazdigi kitabi elestirmesini ister, burada da kahramanimiz mutlaka yaptigi isi onaylatma geregi duydugunu farkediyoruz. Filmin devaminda ise ozellikle Hemingway ile aralarinda gecen diyaloglari izlemek cok keyifliydi. Kahramanimiz bu yolculuk sirasinda daha bir suru buyuk sanatcilar ile karsilasir Pablo Picasso, Gaugin, Degas.. Zaten 1920'lerin Paris'in de yasamak isteyen kahramaniz bu durum karsisinda buyulendikce buyulenir ve cok etkileyici bir kadin ile tanisir. Bu kadin da 1890'larin Paris'ine hayrandir ve o zamanda yasamak ister ve yine bir sekilde yine kendilerini gecmiste bulurlar 1890'larda. Kadin bu zamanda kalmak ister Kahramanimiz istemez o zaman iste filmin da ana konusu olan fikri olusur hic kimse bulundugu zamanda yasamak istemez gecmise takili kalmak onun ozlemini duymak simdiki zaman da yasamaktan daha kolaydir. Gecmiste daha fazla yapamayacagini anlayan kahramaniz gercek zamana doner.

Gercek zamana dondugunde ise nisanlisi ile ayrilir zaten filmin icin birbirlerinden ne kadar farkli olduklarini o kadar guzel anlatiyor ki bu ayriligin mutlaka olacagini goruyorsunuz, kacinilmaz son :) Sonra eski nisanli kizimiz ailesi ile birlikte ulkesine donerken, kahramanimiz Paris'te kalir ve onunla birlikte yagmurda yurumekten korkmayan Paris asigi birini bulur..

Bu filmi sadece Paris'in buyuleyeci atmosferinden dolayi degil, cok begendigim yazarla ve sanatcilara da atifta yapip onlarin dunyasini biraz daha gormemi sagladigi icin cok begendim. IMDB puani ise 7.8 ve tum yazilan elestiriler Woody Allen'in Meshur Annie Hall filmi ile kiyaslanmis. Filmi herkes begendigine gore izlemeyenlerin mutlaka DVD'sini almasini oneririm.

Iyi seyirleeer :)

23 Temmuz 2012 Pazartesi

To Rome with Love..

To Rome with Love.. yeni Woody Allen filmi. Ben bu filmi cok begendim senaryo cok iyiydi , cok zekice hazirlanmisti ve sizi eglendiren bir tarafi vardi. Ben izledigim filmi eger begendiysem arkasindan mutlaka yazilmis elestirileri okurum ki herkes benim gibi mi anlamis ya da benim atladigim noktalar var mi diye. Bu sefer elestirileri okurken cok sasirdim cunku Washington Post bu filmi buyuk bir hayal kirilikligi olarak nitelendirmis, ayni sekilde Wall Street Jurnal da. Ayrica, IMDB'den sadece 6.5 almis ben azindan 7'nin uzerinde bir deger bekliyordum. Bu gorusler bence sizi yaniltmasin, izlenilmeye degecek bir film ayni zamanda  metnin altinda gizli esprileri ile sizi eglendirecek de.


Film Turkiye'de 'Roma'ya sevgilerle' olarak vizyona giriyor. Filmin konusuna gelirsek, film adindan da anlasildigi gibi Roma'da geciyor. Buradaki 4 farkli ciftin hikayesi konu aliniyor. Biri yeni evli bir cift balayi icin Roma'ya geliyorlar ve sonra bir sekilde ayri dusuyorlar, onlarin hikayesi ayri ayri devam edip film sonunda bulusuyorlar.(bu hikayenin anlatildigi kisimlar orjinalinde italyanca olarak geciyor.)  Diger ciftimizin hikayesi ise Amerikali bir turist kiz ile Italyan bir erkekle tanisip asik olup evlenmeye karar vermesi uzerine kurulu. Bu tam olarak filmlerde gorebileceginiz tarzda bir hikaye. Alt metni o kadar kuvvetli ki tam olarak kapitalist bir bakis acisina sahip bir Amerikali aile ile sahiplenmeye inanmayan bir Italyan aile arasindaki gerilimleri, farkliliklari o kadar guzel bir sekilde anlatilmis ki size sadece tebessum etmek dusuyor. (Amerikali ailenin babasini Woody Allen canlandiriyor ). Diger bir ciftin hikayesi ise gayet monoton ve tekduze bir hayata sahip olan bir aile babasinin bir anda sabah kalktiginda kendini unlu olarak bulmasini anlatiyor. Unlu olmasinin sebebi ise bu tekduze hayati. Roportajlarinda kahvalti ne yedigini ve kacta kalktigini soruyor ve unlu adamdan alinan cevaplar karsinda cilgina donuyorlar , bu hikayenin sonlanmasi ise adamin ununu kaybetmesiyle oluyor.(bu hikayenin anlatildigi kisimlar orjinalinde italyanca olarak geciyor.) Simdi ise bence filmdeki en onemli ciftin hikayesine geliyoruz. Bu hikayede ise orta yasli, basarili bir mimar olan bir adamin 20 sene once Italyada yasadigi sokakta kendi gencligi ile karsilasip iliskisinde onun gecmiste yaptigi hatalari bir daha tekrarlamamasi icin ona yol gostermeye calisan biri anlatiliyor. Alec Baldwin'in oynadigi bu karakterin karsilastigi cocugun kendi gecmisi oldugu benim yorumum biraz aslinda, filmin elestirisinin yapildigi cogu sitede bununla ilgili bir cikarim goremedim 'Rolling Stones Review' disinda. Izlediginiz zaman nasil bir siz nasil bir cikarim yapacaksiniz bakalim :)

Bu filmde en hosuma giden noktalardan biri ise Roma' yi gercekten yansitabilmesi. Roma'ya turistik acidan yaklasmayip sokaklarinin, insanlarinin o yasayan dokusunu filme cok guzel yansitmis. Roma asigi bir insan olarak bu bakis acisi filmi daha cok begenmeme sebeb oldu.

Son olarak, mutlaka izlenmesi gereken bir film diye dusunuyorum kritiklerin aksine :) Iyi Seyirleeer :)




Kitap Firsat Sitesi

Ahhh ya ben dusunmustum bunu dedirten fikirlerden www.evekitap.com sitesi. Firsat alisveris siteleri ciktiginden beri dusundugum, hayal ettigim site sonunda gercek olmus. Cok mutluyum:) Adindan da anlasilacagi gibi sadece kitaplara yonelik bir firsat alisveris sitesi. Her gun yeni bir kitap ekleniyor. Sitede yer alan kitaplar cogu internet alisveris sitesinden daha ucuz. Daha da onemlisi 50 TL ustune kargo ucreti almiyorlar ki bu cogu bilindik internet alisveris sitelerinde mumkun degil.

www.evekitap.com
Ayrica sitenin kendine ait bir blog'u da bulunuyor. Bu blog'dan her turlu kitap elistirisine,incelemesine ve haberlerine ulasabiliryorsunuz  ama blogspot gibi takip etmek mumkun degil anladigim kadariyla sitenin icine girip ordan ulasabiliyorsunuz.

Siteyi biraz daha incelediginizde cok guzel bir bolum ile karsilasiyorsunuz, 'Okumadan Olme' diye. Bu bolumden kendilerine gore olmeden okunmasi gereken kitaplari yayinlamislar. Bu bolume ek olarak 'Cok Satanlar' diye bir bolum de olusturmuslar, burada ise daha populer kitaplari satiyorlar.


Kisacasi bence cok guzel bir fikir. Ben hemen uye oldum. Benim gibi bir kitap tutkunuysaniz kacirmayin derim :)

22 Temmuz 2012 Pazar

Bolshoi Theatre

Merhabalar

Moskova'nin daha dogrusu Rusya'nin baleye, edebiyata kisacasi sanata olan katkisini bilmeyen yoktur. Simdi sizlere muhtesem bir Theatre'den bahsetmek istiyorum. 'Bolshoi Theatre'

Moskova'ya geldiginiz mutlaka ama mutlaka gidip bir bale seyretmeniz gereken yer. Ihtisamina, gorkemine bayilacaksiniz adeta buyuleneceksiniz. Dogal olarak fiyatlari biraz pahali ama o deneyimi yasamak herseye degiyor. Evet isterseniz icini muze kapsaminda gezebilirsiniz ama ancak orada bir performans izlemeden gercek havasini koklayamazsiniz.

Dis gorunumu bile basli baslina insani etkilemeye yetiyor.


Biraz da turistik bilgilere gelicek olursak , Boshoi Theater aslen 1776 yilinda acildi, ama birkac yangin atlattiktan sonra bugunku haline 1856 yilinda geldi, o gunden bugune de buyuk performanslari agirlamaya devam ediyor. Buyuk performanslar demisken Tchaikovsky'nin unlu eseri 'Swan Lake' (Kugu Golu) 1877 yilinda galasini burada yapmistir.


Binanin dis cephesinde ust kisminda yer alan  neoclasic yapilara bakacak olursak Melekler tarafindan tasininan Apollo'nun ( Yunan muzik ve isigin tanrisi olan) liri'nin tasvirinine rastlariz.


Ayni zamanda melekli figurun ust kismina baktigimiz da ise Apollo'nun gunesi gokyuzune tasidigi savas arabasini goruyoruz. (Bu yapi 1826'daki orjinal binadan korunmustur.)


Ana sahne'den birkac goruntu


















Fotografin ortasinda yer alan 'Royal Box' kismi sovyetler zamaninda ortadan kaldirimisti, o zaman ki dusunce anlayisina ters oldugu icin ama sonradan yeniden insa edildi.



Simdi de izledigim 'Romeo ve Juliet' balesinden birakac goruntu

 





Bu deneyimi yasamadan Moskova'dan donmeyin derim :)

Moskova'da Sinema Keyfi

Merhabalar,

Tursitik amaclar icin Moskova'ya gelmis olanlarin pek ilgisini cekecegini sanmamakla birlikte burada yasayip benim gibi sinema ozelemi cekenler icin Moskova'daki ing sinemalar hakkinda yazmak isitiyorum.

Ingilizce sinema demek belki de cok dogru bit tabir olmaz filmin anadilinde dublajsiz yayin yapan sinemalar demek daha dogru olacaktir. Tabi anadili ingilizce olan bir film geldi mi keyfime diyecek yok. Bildigim kadariyla her zaman anadilinde gosterim yapan iki tane sinema var biri Kurskaya metro istasyonuna yakin olan 35 MM http://www.kino35mm.ru/en , digeri ise Prospect Mira istasyonunun yakinindaki Dome Cinema (The Renaissance Moscow Otel'in icinde yer aliyor.) 
http://www.domecinema.ru/index.en.html?491.57448462210596


Bana sorarsaniz 35 MM nin hem salonu daha iyi hem de yeri daha guvenli. Acikcasi Dome Cinema'ya gitmeyi bir daha dusunmuyorum. Her ne kadar icinde bulundugu otel gayet guzel de olsa metrodan indikten sonra bana cok da guvenli bir yermis gibi gelmedi. Yine de bazen guzel filmler gelebiliyor o yuzden bahsetmekte fayda var. 


35 MM Sinemasi'nin girisi


Sinemanin girisinden girdikten sonra sag tarafta dogru devam edip bileti aliyorsunuz. Sinema salonu ise ust katta yer aliyor zaten gordugum kadariyla sadece bir salon var. Koltuk sistemi ise biraz farkli, ilk 7 sira normal bildigimiz gibi siralaniyor, 7den sonraki siralari VIP olarak adlandirmislar. Bu VIP koltuklarin diger koltuklarla arasi daha genis , ayaklarinizi rahat rahat uzatabiliyorsunuz, ayni zamanda koltuklari da daha farkli ve daha rahat. Tabi ki bu VIP koltuklarin ucreti daha fazla ama arada sadece 50 Ruble kadar fark var. Bu rahat koltuklari tercih edebilirsiniz cunku bizim alisik oldugumuz gibi filmlerde film arasi yok o yuzden rahat oturmayi tercih edebilirsiniz :)

Dome Cinema'ya gelince ise buranin salonu 35 MM'ye gore daha kucuk ve daha konforsuz. Anladigim kadariyla cok tercih edilen bir yer degil cunku biletlerde numara yok istediginiz  yere oturabiliyorsunuz ve salon bos oluyor genelde. Dedigim gibi cok fazla tercih edilen bir yer degil o yuzden 35 MM'ye gitmenizi oneririm.

Ayrica, guncel olarak sinema seanslarini takip etmek isterseniz asagidaki siteden yararlanabilirsiniz.
http://www.themoscowtimes.com/arts_n_ideas/calendar/cinema.html

Iyi Seyirlerr :)


20 Temmuz 2012 Cuma

Yeni Baslik Tasarimi heyecani :)

Canim arkadasimm ayni zamanda Nanay Design'in yaraticisi benim isteklerime,ilgi alanlarima,blogum'da yazdigim yazilara yonelik olarak benim icin bir baslik tasarimi yapti. Ben cok begendimm umarim siz de begenirsiniz :) Blog'um son tasarimi ile birlikte daha cok icime sinmeye basladi :) Hem cok mutlu hem de cok heyecanliyim :) Siz de heyecanimi paylasir ve yeni genel tasarimim hakkinda yorumlarinizi yazarsaniz cok sevinirim :) Tesekkurlerim bir kez daha Nanay'ima gelsin :)


Moskova'da Digiturk keyfi

Merhabalar,

Turkiye'deyken digiturkun film ve dizi manyagi biri olarak buraya gelince de digiturk imkani oldugunu duyunca cok sevindim ama benim normalde izledigim kanallar yokmus o yuzden almayi tercih etmedim.
Sadece turk kanalari, bazi belgesel kanallari ve radyo secenekleri mevcut. Tabi bir de tam bir gurbetci moduna girmek istemedim :) Ama Moskova'da turk televizyonu izlemek istiyorsaniz Digiturk'ten baska careniz yok. O yuzden kanallar ya da kurulum ile ilgili gerekli bilgilere http://www.digiturkasia.ru/ sitesinden ulasabilirsiniz.

Yalniz bir kac nokta var dikkatinizi cekmek istedigim. O da sanirim buradaki digiturk hizmetleri Turkiye'ye gore biraz daha musteri yanlisi:) Mesela, Turkiye'deki digiturk uyeliginizdeki karti ve decoderi buraya getirerek DigiturkAsia ile degistebiliyorsunuz udfak bir ucret karsiliginda.

Bir de Rusya'nin hava kosullari malumunuz kari,yagmuru hic eksik olmaz. Hatta bugun disari 13 derece ve deli gibi yagmur yagiyor. Bu yuzden canak kurulumlari birazcik sorunlu oluyormus daha dogrusu canagi kurduktan sonra cekme problemi yasiyormus o yuzden yeni bir sistem gelistirilmis burada IPKutu diye, ayri bir decoder satin aliyorsunuz ve televizyonunuzdan internet uzerinden yayinlari izleyebiliyorsunuz. Bu sistem ile programlari kayit da yapabiliyorsunuz.

Digiturk'reki belki de tek problem olabilecek durum belki de ucretinin yillik ve pesin olarak alinmasi. Yalnis bilmiyorsam IPKutu icin kurulum 17000 Ruble civarinda olmali, normal duz canak kurulumu da 14000 Ruble civarinda olmali ama kesin bilgiler icin digiturk'e basvurmaniz da fayda var.

Bu hizmetlere ek olarak bir de Turkce konusyorlar bu da Rusya'da normalde bulamayacaginiz buyuk bir nimet :)

19 Temmuz 2012 Perşembe

Yaratici Paspaslar:)



Internette dolasirken cok yaratici paspas tasarimlari gordum :) Probest Design tarafindan tasarlanmis. Turkiye'de olsam dayanamayip mutlaka siparis vermistim. Klasik paspaslari begenmeyenlerin mutlaka goz atmalarinda fayda var diye dusunuyorum. Iste benim begendiklerim.



Resmi Duyuru: Alistim.

Buraya geldigimden beri tanidigim herkesin ve burada ilk tanistigim herkesin sordugu tek bir soru vardi.

Alistin mi ??

Onceleri bu soruyu yalandan da olsa eeh yaniii iste
iyi gidiyor fena degil daha cok erken gibi cumlerle gecistirmeye calisirdim. Ama bu sabah bir aydinlanma yasadim, Elimde bir Dostoyevski kitabi vardi ve ben onu metronun icinde ve yuruyen merdivenlerinde o kalabaliga ve kisa zamana ragmen   okumaya calisiyordum :) Evet artik resmen ilan etmek istiyorum : Moskova'ya alistim.







Not: Fotograf http://www.gezgindergi.com/2011/04/24/4896/ sitesinden alinmistir. 

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Yandex reklami

Turkiye'ye 'Yasamin tum cevaplari' sloganiyla markete atildi Yandex arama moturu.Rusya'da Google'in degil Yandex'in hakimiyeti var. Bir nevi Rusya'nin Google'i diyebiliriz. Bircok acidan Rusya'ya uyarlandigi icin google'dan daha iyi sonuclar veriyor ozellikle Rusca-Ingilizce ceviri yapmak istediginiz de. Ben hala arama yaparken google'cilardanim sadece translate ya da Rusya'ya ozgu uygulamalar icin kullanmayi tercih ediyorum Yandex'i. Anlasilan Yandex de artik sadece Rusya'ya ozgu olmak istemiyor ve Turkiye pazarina hizli bir giris yapiyor. Guzel bir reklam kampanyasi yapmislar, ilgi cekici ve urunu kullandirtmaya yonelik en onemlisi de Turkiye'ye uyarlamislar. Global bir reklam yapip herkese dagitmak yerine sadece Turklerin anlayabilecegi nuanslar iceren bir reklam yapmayi tercih etmisler ve bence de bu yuzden cok basarili olmus. Hala izlemeyenler icin asagidaki reklamlari izlemelerini tavsiye ederim hem komik hem de zekice hazirlanmis:)

17 Temmuz 2012 Salı

Bir Turk gozuyle Rusya

Rusya'da dikkatimi cekenler:)

1) Hava kac derece olursa olsun -20, +20 farketmez kizlari mutlaka dekolte, kisa ve topuklu giyerler.

2) Her dairenin girisinde 2 tane kapi vardir ve cok agirlardir.

3) Erkekler kadinlarin cantalarini tasir.

4) Yaninda erkek olan kadinlarin hemen hemen hepsinin elinde cicek vardir.

5) Erkekler yazin krem rengi takim,ayakkabi ve kisa kollu gomlek giyerler.

6) Erkekler bir yere girdiklerinde oradaki tum erkeklerle tokalasirlar.

7) Konusma yapmayi, herhangi birseyleri kutlamayi cok severler, maksat alkol alinacak bir ortam olsun.

8) Kendi kurtulus vb. bayramlarina sahip cikarlar ve Rus olmak ile cok ovunurler.

9) Metronun her yerinde kucuk yastakilerin toplasip alkol aldiklarini gorebilirsiniz ve her yerde bos alkol siseleri vardir.

10) Genelde abartili bir giyim tarzini benimsemislerdir, hele ki bir de marka giyindiklerinde.

11) McDonald's a bayiliyorlar, her zaman kalabaliktir bu gidisle guzelim DNA'larini bozacaklar.

12) Cok erken yaslarda evleniyorlar.

13) Metro adeta bir savas alani gibidir, eger girisindeki carpan kapilardan carpmadan gecmeyi basarmis, sadece birkac kisinin omuz atmasina maruz kalmis ve en onemlisi de metroya kapilar sizi yakalamadan binmeyi basardiysaniz kendinizi sansli sayabilirsiniz ve bir savastan daha sag cikmanin gururu ile yolunuza devam edersiniz.

14) Kisin herhangi bir kurk turevi giymiyorsaniz kesin Rus degilsinizdir.

15) Bir kere evet demeleri yetmez ust uste 3 kez tekrarlar 'DaDaDa'

16) Yuzyuze toplanti yapmayi cok seviyorlar.

17) Sanatin her dalina cok duskunler ozellikle edebiyat ve baleye

18) Rusca bilmediginizi soylediginiz anda kafalarini cevirip basip giderler ya da telefonu suratiniza kapatirlar.

19) Rusca'dan farkli bir dil konustugunuz anda size uzayli gibi bakarlar.

20) Her ismin bir kisaltmasi vardir ve karsilastiginiz herkesin ismi aynidir.Erkekseniz ya Sergey ya Ivan ya da Aleksey'dir, kadinsaniz ya  Ekaterina ya Irina ya da  Ksenia

21) Moskova'da hayat cok pahalidir ve Rus'larin nasil bu kadar iyi standartlarda yasadigini anlayamazsiniz.

22) Polislerden uzak durmaniz gerekir.

23) Burokratik islemlerden olabildigince kacinin yoksa omrunuzden omur gidebilir. Taksi fisi almak icin bile 3 imza atmaniz gerekiyor, siz hesaplayin gerisini :)

24) Size carparlar ve hicbir sey olmamis gibi yollarina devam ederler. Bir ozur iyi olabilirdi ama nerdeee

25) Siraya girmeyi hic sevmezler hatta sira kavramindan genel olarak haberdar olduklarini sanmiyorum.

26) Metro ile heryere gidebilecekmis gibi hissedersiniz.

27) Trafigi eskiden olsa Istanbul'dan bile kotu derdim ama bu son kopru yapimlari ile filan sonra yarisirlar diyebilirim.

Liste guncellenmeye devam edecek :)

Nukleer Bomba Siginagi - Bunker 42

Merhabalar,


Bugun sizlere Moskova'ya gelip de sovyetler zamanina ozgu birseyler yapmak isteyenler icin 'Bunker 42' den bahsedecegim. Gecmisinde cok farkli bir kultur barindaran bir ulkede o kulture ait izleri daha cok gormeyi bekliyorsunuz ama bu pek mumkun degil. Gecmise taniklik eden nadir mekanlardan biri Bunker 42.  Sovyetlerin ruhunu yasamak istiyorsaniz kacirmayin derim:)




Bunker-42 sizi tam olarak bir nukleer saldiridan koruyacak sekilde tasarlanmistir. Icerisindeki su tanklari, yiyecek stoklari, gerekli havalandirma sistemleri ile kisacasi nukleer bir saldiri durumunda sizi korumak ve hayatinizi devam ettirmek adina ne gerekeyorsa dusunulmustu. 80'ler sonuna dogru soguk savasin sona ermesi ile de birlikte bu islevlerini yitirdi, anlatilanlara gore yok edilmeyen tek siginak burasi kaldi. Bu siginak yerin 65m altina insa edilmis durumda ve yakinindan gecen metronun sesini duyabiliyorsunuz. 


Burayi oyle kafaniza gore gezmeniz pek mumkun degil, oncelikle www.bunker42.com sitesinden ingilizce tur rehberli tura rezervasyon yaptirmaniz gerekiyor sonrasin da ise girisinde gecis yok yazsa da buradan gecip,




bu kapiya ulasmaniz gerekiyor. 




Zili caldiktan sonra ise bekliyorsunuz ki sizi gelip alsinlar.




Bu giris seremonisi ile kendinizi bir anda sovyetler zamanina donmus gibi hissedeceksiniz :)


Turun sonunda ise size soguk savas zamanina dair bir film izletiyorlar. Soguk savas zamanini Ruslarin gozunden dinlemek de ayri bir keyifli oluyor. Size tavsiyem eger 18kat merdiven cikmak istemiyorsaniz bu film sirasinda on siralarda bir yere oturun ku asansorde ilk siralarda yer kapin :) Inerken bile sizi zorlayan 18 kati cikmak istemezsiniz :) Tura bir kere basladiginiz zaman 1-1bck saat boyunca cikamiyorsunuz bu yuzden gerekli ihtiyaclarinizi onceden karsilamakta fayda var. Hatta eger kapali alanlarda kalmaktan rahatsiz oluyorsaniz bu tura katilmayi bir daha dusunun derim indiginiz merdivenler disinda cok dar bir yer yok ama karanlik tunellerde yurumek gerektigini de unutmamak lazim. 


Peki buraya nasil gideceksiniz?


'Taganskaya' metro istasyonunu kullanmaniz gerekiyor (Line:5,7,8)


Son olarak da ortami biraz daha gozunuzde canladirabilmek icin bir kac fotograf ekleyecegim.


























 Not: Fotograflar alinti degildir.

Bukowski yalnızlığı anlatıyor

Internette dolasirken cok sevdigim bir yazarin yalnizlik uzerine yazdigi bir yaziyi buldum. Kendiyle yalniz kalmayi sevenlere ve yalniz kalamayanlara gelsin.Yalniz kalamayanlara gelsin cunku ellerindekinin kiymetini hic bilmiyorlar, kendilerinin..  Yine harika bir yazi olmus Bukowski. Uzerine baska birsey soylemek istemiyorum.Yaziyi aynen asagiya kopyaliyorum.


''

Hiç yalnız hissetmedim kendimi.
Bir odada tek başıma kaldım, intiharın eşiğinde. Kendimi çok kötü hissettiğim oldu, ama hiçbir zaman birinin odaya girip kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını düşünmedim? ya da birkaç kişinin.
Başka bir deyişle, yalnızlık beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir, çünkü yalnız kalmaya doyamam.
Ben kendimi insan dolu bir odada ya da tezahürat yapan seyircilerle dolu bir tribünde en yalnız hissederim.
Ibsen’den bir alıntı yapacağım: “En güçlü insanlar genellikle yalnızdır.”Hiçbir zaman içimden, “şuh bir sarışın içeri girince kendimi daha iyi hissedeceğim,” diye geçirmedim. Hayır, onun hiçbir yararı olmaz. İnsanları bilirsin, “Hey, Cuma akşamı, ne yapacağız? Burda kös kös oturacak mıyız?” Evet, kesinlikle. Çünkü yok dışarıda bir şey.Aptallık sadece.
Aptal insanlarla fingirdeyen aptal insanlar. Geceye koşa koşa çıkmak gibi bir ihtiyaç içinde olmadım hiçbir zaman. Barlarda gizlendim, çünkü fabrikalarda gizlenmek istemiyordum. Hepsi bu. Milyonlarca insan adına özür dilerim, ama ben kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim. Kendimden hoşnutum.
Bildiğim en iyi eğlence kendimim. Biraz daha şarap içelim!
''

Moskova'da Bot Turu

Merhabalar,


Moskova'ya eger yazin geldiyseniz yapilmasi gereken maddelerden biri de Moskova nehrinde bot turu yapmaktir. Moskova'da yapabileceginiz bir kac turde tur yapabilirsiniz, yemekli Radison turlari ya da daha kisa 1 saat suren ve daha populer olan 'Kievsky Vozkal ' ile 'Novospasskiy Bridge' arasinda yer alan turu tercih edebilirsiniz. Ben ise bugun sizlere populer olaninindan bahsedecegim. Bu tur da herhangi bir rus turizm mantigi ile tura dair herhangi bir aciklama yok o yuzden adim adim nereleri goreceginizi yazayacagim ki turunuz daha anlamli olsun:)


Once ulasim, yapmaniz gereken tek sey Kievskaya metro istasyonunda inip saga dogru devam edip nehre ulasmaniz gerekiyor. Nehre ulastiktan sonra bilet satan yeri gormemeniz mumkun degil. Biletinizi aldiktan sonra hadi bakalim baslasim bot turu :)


Rota:


1) Sparrow Hills



Sparrow hills'in arkasina dogru baktiginizda Moscow State University'i gorebilirsiniz.


2) Moscow International Business Center



Yeni Moskova olarak da nitelendirebileceginiz gokdelenlerden olusan Moskova'nin yeni is merkezi


3) Gorky Park





Moskova'nin unlu parklarindan, icinde roketin bile bulundugu bir acik hava muzesi kivaminda..


4) Peter the Great Monument





Moskova halki bu anitin sehrin yapisina uygun olmadigini dusunuyor ama bence guzel :)


5) "Red October" chocolate factory





Bu cikolata fabrikasi sovyetler zamanindan kalma benim henuz tatlamaya firsatim olmadi ama tadanlar su meshuuur 'Alanka' (ustunde basi bagli bebek resmi olan) cikolatalarindan daha guzel oldugunu soyluyorlar.
Bildigim kadariyla bu fabrikanin icine ozel turlar duzenleniyor cikolata gordum mu dayanamam diyorsaniz bir gezip gormekte fayda var :)


6) The Cathedral of Christ the Savior





Bu katedral aslinda Stalin zamaninda ozgur Rusya'yi kanitlamak adina yikilmisti. Hatta ve hatta bunun yerine bir yuzme havuzu yaptiriyorlar. 2000lerde ise yeni yonetim ile yeniden orjinaline ozel olarak yapiliyor. Ayrica bu katedral Ortdoks kilise dunyasinin en buyugu olarak biliniyor.


7)  Kremlin





Kremlin.. baska soze gerek yok :)

Boylelikle bot turumuzun da sonuna geldik. Umarim siz de benim kadar keyif almissinizdir.

Not: Fotograflar alinti degildir. Kendi cekimimdir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...