24 Temmuz 2012 Salı

Midnight in Paris..

Bir Woody Allen filmi bir muhtesem film daha :) 2011 yilinda vizyona girmesine ragmen yakin zamanda izleme firsati buldugum bir film. Filmin muhtesem Paris goruntuleri ile basliyor, bu da gilmin ilk anindan itibaren buyulenmenizi sagliyor ve daha cok gormek istiyorsunuz. O buyulu Paris atmosferini damarlarinizda hissettikten sonra ise hikayemiz basliyor.

Hollywood da senaryo yazari olan Gil nisanlisi ile Paris'e gelir. Her zaman hayali bir yazar olmak olan kahraminiz Paris'te kitabini bitirmeye calisir, tabi Nisanlisinin ailesi ve tesadufen rastladiklari pek de samimi olmayan arkadaslari ile karsilasmalari ile bu pek mumkun olmaz. Bir gece yarisi Paris sokaklarinda kaybolmusken kahramanimiz kendisini cagiran bir faytonla karsilasir ve gecmise (1920'lere) yolculugu bu sekilde baslar ve bu yolculugu sirasinda kendi edebiyat kahramanlari ile karsilasir Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Gertrude Stein. Gertrude Stein'den yazdigi kitabi elestirmesini ister, burada da kahramanimiz mutlaka yaptigi isi onaylatma geregi duydugunu farkediyoruz. Filmin devaminda ise ozellikle Hemingway ile aralarinda gecen diyaloglari izlemek cok keyifliydi. Kahramanimiz bu yolculuk sirasinda daha bir suru buyuk sanatcilar ile karsilasir Pablo Picasso, Gaugin, Degas.. Zaten 1920'lerin Paris'in de yasamak isteyen kahramaniz bu durum karsisinda buyulendikce buyulenir ve cok etkileyici bir kadin ile tanisir. Bu kadin da 1890'larin Paris'ine hayrandir ve o zamanda yasamak ister ve yine bir sekilde yine kendilerini gecmiste bulurlar 1890'larda. Kadin bu zamanda kalmak ister Kahramanimiz istemez o zaman iste filmin da ana konusu olan fikri olusur hic kimse bulundugu zamanda yasamak istemez gecmise takili kalmak onun ozlemini duymak simdiki zaman da yasamaktan daha kolaydir. Gecmiste daha fazla yapamayacagini anlayan kahramaniz gercek zamana doner.

Gercek zamana dondugunde ise nisanlisi ile ayrilir zaten filmin icin birbirlerinden ne kadar farkli olduklarini o kadar guzel anlatiyor ki bu ayriligin mutlaka olacagini goruyorsunuz, kacinilmaz son :) Sonra eski nisanli kizimiz ailesi ile birlikte ulkesine donerken, kahramanimiz Paris'te kalir ve onunla birlikte yagmurda yurumekten korkmayan Paris asigi birini bulur..

Bu filmi sadece Paris'in buyuleyeci atmosferinden dolayi degil, cok begendigim yazarla ve sanatcilara da atifta yapip onlarin dunyasini biraz daha gormemi sagladigi icin cok begendim. IMDB puani ise 7.8 ve tum yazilan elestiriler Woody Allen'in Meshur Annie Hall filmi ile kiyaslanmis. Filmi herkes begendigine gore izlemeyenlerin mutlaka DVD'sini almasini oneririm.

Iyi seyirleeer :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...